Hüsne GÖKMEN
İlahiyatçı Yazar
 
Copyright © 2025 Tüm Hakları Hüsne GÖKMEN'e Aittir.
"Münafıklık"

- Münafık, kelime olarak arabozucu, bölücü ve karıştırıcı anlamlarına gelmektedir

- Dinimizde münafık bir kimse, olduğundan başka türlü görünmesidir, yani nifak masdarından türemiş bir sıfat olan münafık kelimesi, inanmadığı halde kendisini mü'min gösteren kimse demektir.
- Münafık veya sahte Müslüman, insanlara kendini Müslüman olarak tanıtan fakat içten inanmayan, İslam dinine mensup gibi görünen ancak dine dahil olmayandır. 

- "Münâfıklığın alameti üçtür; konuştuğunda yalan söyler, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz." 

- Kuran-ı Kerim'in üzerinde durduğu münâfıklığın karakter özellikleri, ikiyüzlülük, inanç noktasında kararsızlık, korkaklık, yalancılık, kötülük ve bozgunculuğa eğilimli olmalarıdır. 

- Münafıklar gerçek mü'min olmadıkları halde kendilerini Müslümanlardan gösterebilmek için namaz kılarlar. Onlar farziyetine inanmadıkları namazı kılarlarken farkında olmadan kendi iç dünyalarına ilişkin bazı ipuçlarını beden dilleriyle dışarıya yansıtmaktan kendilerini kurtaramazlar. 

- Bir kısım münafık kendi hallerindedir. Böyleleri ikaz ve irşat edilmeli, dillerindeki imanın kalplerine inmesi sağlanmalıdır. Bir kısmı ise, Müslüman görünmekle birlikte İslam aleyhine çalışır. Bunlara karşı uyanık olmalı, ayrıca başkalarını da uyarmalıdır. 

- Münâfik?n sûresinde de işaret edildiği gibi (63/7-8), Benî Mustali? Gazvesi'nden dönerken İbn Selûl, eskiden beri yürüttüğü bozguncu hareketlerine devam ederek muhacirler aleyhinde çirkin sözler sarfetmiş, "Medine'ye vardığımızda soylu ve güçlü olanlar, zelil ve güçsüz olanları oradan kovacaktır" diyerek tahrikte bulunmuştu. Bunun üzerine Hz. Ömer, İbn Selûl'ün öldürülmesi için Resûl-i Ekrem'in emir vermesini istemiş, fakat Peygamber, "Muhammed arkadaşlarını öldürtüyor" tarzında bir ithama mâruz kalmamak için bu teklifi kabul etmemişti. Ancak Hz. Peygamber'in bu kararını henüz duymamış olan Abdullah Peygamber'e giderek, eğer babası öldürülecekse, daha sonra intikam hissine kapılarak bir mümini öldürmemek için, bu görevi bizzat kendisinin ifa etmek istediğini bildirdi. Hz. Peygamber buna izin vermedi ve ona babasıyla iyi geçinmesini söyledi. Hazret-i Peygamber, Abdullâh'a:"Allâh seni Resûlü'nden ve mü'minlerden dolayı hayırla mükâfatlandırsın!" diyerek duâ etti 

- Bizlerde peygamber efendimizin duasıyla Rabbimden isteyelim. Allah'ım, bizleri  Resûl"ünden ve mü'minlerden dolayı mükafatlananlardan eylesin!  Amin.